28 Eylül 2023 Perşembe

TAŞIN SANATA,SANATIN SAVUNMAYA DÖNÜŞTÜĞÜ YAPI"KOV KALESİ".

                Kov Kalesi-Gümüşhane.





Doğal ve tarihi birçok güzelliğe bünyesinde barındıran Karadeniz bölgemizin aynı şekilde tarihi ve doğal birçok yapıya ev sahipliği yapan illerinden biride Gümüşhanedir.Sahip olduğu eşsiz manzarası,görkemli yapısı ve geçmişiyle birçoğumuzun belkide bilmediği Doğu Karadeniz'in en önemli yapılarından  biri  de Kov Kalesidir.





130 metre yüksekliğindeki ana kara üzerine 658 yıl önce yapılan yapı Doğu Karadeniz'in ayakta duran en ihtişamlı kalesidir.Gümüşhane'de  bulunan 16 adet tarihi kaleden biri olan Kov Kalesine ve özelliklerine yakından bakalım.



                                   Kov Kalesi ve Tarihi.



Gümüşhane-Erzincan kara yolundan 6,5  kilometrelik mesafede olan kale 1361 yılında Trabzon İmparatoru  III.Alexios tarafından Bayburt bölgesinden gelen akınlara karşı koymak için yapılmıştır.Kalenin bulunduğu alanda  bir antik kentinin olduğu tahmin edilmektedir.Bu yüzden kale ve civarı Arkeolojik Sit alanı'dır.Selçuklu döneminde de kullanılan kale 2008 yılında restore edilmiştir.



                      Kov Kalesi ve Mimari Özellikleri.



Kale mimari olarak kare dikdörtgen planlı ve duvarları köşeli ,yuvarlak ve düzgün burçlarla desteklenmiştir.Moloz taş kullanılarak inşa edilen yapının içerisinde bir iç kale yer almaktadır.İç kalenin doğusunda sarnıç ve mutfak gibi mekanlar yer almaktadır.




Dış kalenin Orta Çağın ortalarında inşa edildiği tahmin edilmektedir.130 metre yüksekliğinde bir ana kayaya oturtulan kalede ulaşım batı yönündeki eğimli bir yolla sağlanmaktadır.İç kalenin güneyinde yer alan burçlara düzgün taşlarla işlenmiş bir merdivenle çıkılmaktadır.



Kalenin dış duvarları 150 cm kalınlığında olup,iç mekan bölümleri 90 cm kalınlığındadır.



Dış duvarlar pürüzlü yöre taşlarından yapılmıştır.Köşe taşları ise düzgün yontma taştan yapılmıştır.


27 Eylül 2023 Çarşamba

SANATIN DOĞAYLA HARMANLANDIĞI MUHTEŞEM YAPILAR.

       Türkiye'nin En Güzel Yapıları.



                                  Sümela Manastırı-Trabzon


                                  Beşikli Mağara-Hatay


                                   Soğanlı Vadisi-Kayseri


                                 Kilistra Antik Kenti-Konya





                                   Kapadokya-Nevşehir



Nemrut Dağı-Adıyaman



                                   Selime Katedrali-Aksaray


                                   Erdemli Harabeleri-Kayseri


                                  Kral Kaya Mezarları-Amasya

22 Eylül 2023 Cuma

OSMANLI MİMARİSİNİN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNDEN"CİNCİ HANI".

 Türk Taş ve Demir İşçiliği Şaheseri"Cinci Hanı".



Geçmişten günümüze kadar gelebilmiş Osmanlı mimarisinin klasik özelliklerini taşıyan ve Türk  taş ve demir işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan tarihi Cinci Hanı, yüzyıllar boyunca Çin'den Anadolu topraklarına kadar uzanan tarihi ipekyolu üzerinde bulunan birçok kervansaraydan biridir.Karabük'ün Safranbolu ilçesinde bulunan,UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan 374 yıllık tarihi han yerli  ve yabancı birçok ziyaretçiyi ağırlamaktadır.Günümüze kadar ayakta kalan ve sahip olduğu özellikler ile diğer hanlardan ayrılan bu tarihi yapıya yakından bakalım.

                                  Cinci Hanı Tarihi.



Cinci Hanı Sultan 1.İbrahim zamanında Safranbolulu Molla Hüseyin(Cinci Hoca) tarafından 1645 yapılmıştır.Mimarı kesin olarak bilinmemekle birlikte,Koca Kazım Ağa tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.Han,ana giriş kapısı,ahırları ,işletme alanları,depoları ve odaları ile ticaret kervanlarının mola verip ihtiyaçlarının karşılandığı önemli bir kervansaray olarak hizmet vermiştir.2004 yılında orijinaline sadık kalınarak restore edilen han şuan otel ve restoran olarak hizmet vermektedir.


Cinci Hanı ve Özellikleri.




  • Han yapıldığı zaman Kostantinapolis'teki saray malzemeleri kullanılmıştır.
  • Hanın inşası sırasında yerel ustalar dışında İstanbul'dan ustalarda getirtilmiştir.
  • Cinci Hanı,300 metrelik yer altı tüneliyle kanalizasyonlar vasıtasıyla atık su sistemine sahiptir.
  • Han Türk demir işçiliğinin en güzel örneklerinden olan   3 tonluk giriş kapısı,kilit ve anahtarıyla dikkat çekmektedir.
  • Handa bulunan her odanın kendine ait bacası bulunmaktadır.
  • Handa bulunan 63 oda Türk taş işçiliğinin en güzel örneklerindendir.


                       Cinci Hanı Mimari Özellikleri.



 Yapı malzemesi olarak moloz ve kesme taş,birleşiminde ise Horasan harcı kullanılmıştır.Han iki katlı ve avlulu bir yapıda ve toplam 63 odaya sahiptir.İç avlusu hanın tüm odalarına erişim sağlayan dar bir koridor ile çevrilidir.Odalar koridor boyunca sıralanmış ve kapıları avluya açılmaktadır.Zemin katta 26 adet yatak odası,Deve ahırı,umumi tuvalet,Şadırvan ve Avlu,Yatak odaları ile revak bulunmaktadır.İkinci katta ise Han Ağası odası ve Gözetleme Kulesi bulunmaktadır.Ayrıca zemin katta iki adet mahzen bulunmaktadır.



Han duvarları oldukça yüksek ve kalın inşa edilmiştir.Han kemerleri,oldukça geniş ve yüksek şekilde inşa edilmiştir.Hanın dış cephe süslemeleri oldukça sadedir.



18 Eylül 2023 Pazartesi

KADINLARIN EGEMEN OLDUĞU BİR TOPLULUK"MİNANGKABAULAR".

                                   Dünyanın En Büyük Anaerkil Topluluğu.


Erkeklerin gelin olarak gittiği,erkelere başlık parasının ödendiği ve erkek sığınma odaları bünyesinde barındıran ve  dünyanın en büyük anaerkil topluluğu olan "Minangkabaular" dünyadaki en ilginç ve farklı topluluklardan biridir.Endenozya'nın Batı Sumatra Adası'nda yaşayan ve yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip Minangkabau toplumuna ve onlara özgü özelliklerine yakından bakalım.


                                     Kadınların Ön Planda olduğu Bir Topluluk.



Büyük İskender'in soyundan geldiğine  inanılan ve toplumun her alanında kadınların hakim olduğu Minangkabul'arın çoğu Müslümandır ve anadilleri olan Minangkabau dilini  konuşmaktadırlar.



Minangkabau toplumunda boynuz onları simgeleyen önemli bir yere sahip.Efsaneye göre;Java'daki  Majapahit krallığı Minangkabau'lulara savaş ilan ettiğinde Sumatra kralı savaş yerine manda dövüşü teklif etmiş ve Minangkabau'ların mandası diğer mandayı boynuzlayarak öldürmüştür.Krallığın adının da bu efsaneye dayandığına inanılıyor.Boynuz figürü evlerin çatılarında ve kadın başlıklarında sıkça yer alıyor.


Bayraklarındaki sarı,siyah ve kırmızı renkleri  bulundukları dağlık bölgedeki üç ayrı yeri temsil etmektedir.


 Bu toplumda erkekler eşlerinin evine taşınıyor ve gelinin ailesi ile birlikte yaşıyor  ve erkekler misafir olarak kabul ediliyorlar.Çocuklar annelerinin soy adlarını alıyorlar.


Toplum düzeni tamamen kadınlar tarafından idare ediliyor.Aile mirası kızlara kalıyor.


Erkeklere başlık parası ödeniyor.Başlık parası damadın eğitim ve meslek durumuna göre gelinin ailesi tarafından belirleniyor.Boşandıkları zaman sokakta kalan erkekler için sığınma odaları bulunuyor.



Düğün günü damat evinden alınarak gelinin evine getiriliyor ve İslami kurallara göreni dini nikah kıyıldıktan sonra geleneksel müzik aletleri eşliğinde kadınlı erkekli danslarla damat karşılanıyor.



Minangkabaularda erkeklerin görevi ise,eve düzenli gelir getirecekleri bir işe sahip olması ve çocukların masraflarını karşılaması olarak belirlenmiş.


 Kadınlar evlendikleri zaman sosyal ve ekonomik imtiyazlara sahip olurlar.Ev halkı ve varlığı yaşlı kadınların idaresi altındadır.


Evlilik işlerinde,toplumsal konularda ve anlaşmazlıkların çözümünde kadınlar ön plandadır.