ANKARA-ALTIN KÖŞK(MERİK KONAĞI)

            İlginç ve Şatafatlı Yapı"Altın Köşk".

Ankara'nın Bilkent semtinde bulunan Altın Köşk,herkesin ilgisini çeken şatafatlı duruşuyla ile merak uyandıran yapılardan biri.Şimdilerde Özel Anadolu Mimarlık ve Mobilya Kültürel Miras Müzesi olarak kullanılan bu yapıyı ve hikayesine bakalım.

                             Altın Köşk(Merik Konağı) Hikayesi

Yapı,uzun yıllar Amerika'da yaşayan İş İnsanı Ali Rıza Bozkurt tarafından 1996 senesinde yaptırılmıştır. Bozkurt'un evi yaptırmasının sebebi ise;Osmanlı İmparatorluğu döneminde 600 yıl boyunca geliştirilmiş ve unutulmuş mimari özellikleri yeniden topluma göstermek. Ankara'ya yaptırmasının sebebi bu mimarinin Ankara'ya hiç gelmemiş olması.Bu ilginç yapı değişik mimari özellikler bir arada topluyor.

Ali Rıza Bey bu yapıyı  annesi Meryem Hanım adına yaptırıyor."Merik" denmesinin sebebi ise köylerinde annesine bu şekilde seslenilmesiymiş.

                                 Altın Köşkün Mimari Özellikleri

                  

Köşkün dış cephesi Amerika'dan getirilen ve 500 yılda yetişen dünyanın en nadir ağaçlarından olan "Redd Wood(Kızıl Ağaç)" dan yapılmış.

Osmanlı Saraylarından birebir kopyaların yer aldığı köşkte,28 ayrı saray,köşk ve Anadolu Selçuklu Dönemine ait eserlerden alınan 1001 detayın kopyası konulmuş.

Orijinal eserlere sadık kalınarak yerleştirilen eserlerin dışında şark köşesi,dinlenme odaları ve son derece lüks tuvalet-banyo kısımları yer alıyor.

Köşkte ayrıca Sultan Abdülhamit Han'a ait müzayededen alınmış iki adet koltuk bulunuyor.

Yapı şimdilerde müze olmasının yanında düğün fotoğrafçılığı alanında da kullanılmakta. Köşkün bahçesi,iç ve dış yapıları çiftlerin düğün fotoğraflarına ev sahipliği yapmaktadır.

GÜMÜŞHANE-KARACA MAĞARASI

           Yer Altındaki Hazine"Karaca Mağarası". 

Gümüşhane'de bulunan Karaca Mağarası atmosferi,yapısı ve sunduğu görsel şölen ile ziyaretçilerine görkemli bir yer altı dünyası sunuyor.Mağara sizi günümüz dünyasından alıp  bir hayal alemine götürüyor.Doğanın milyonlarca yılda sabırla ve adeta bir sanatkar gibi tek tek işlediği doğal oluşumlar olan sarkıklar,dikitler,mağara çiçekleri ve  daha birçoğu görenlere eşsiz  seyir keyfi yaşatıyor.

                                      Karaca Mağarası ve Özellikleri

Gümüşhane Torul Cebeli Köyü sınırlarında bulunan Karaca Mağarası, Karakterli volkanların çevrelediği bol çatlaklı masif kalkerler içerisinde gelişen fosil bir mağaradır.Denizden 1550 metre yükseliğindeki yapı, damlataşı bakımından çok zengindir.Çok çeşitli renklerde sarkıklar,dikitler,org desenli duvarlar,bayrak şeklinde perde damla taşları,mağara çiçekleri,mağara incileri,fil kulakları,traverten havuzları,traverten basamakları,sütunlar ve mağara  gülleri gibi oluşumlara sahiptir.

Bu yer altı hazinesi,yatay yönde gelişme göstererek elipse benzeyen dört ayrı salonun birleşmesinden meydana gelmiştir.Giriş noktasından en uç nokta arası 105 metre olan mağaranın tavan yüksekliği 18 metre.toplam iç alanı ise 1.500 metreküptür.

Doğal klima özelliği ile mağara,havası ile ziyaretçilerine özellikle astım hastalarına rahat bir atmosfer sunmaktadır.Bu özelliği ile yapı ziyaretçilere  mağara turizmi yanında sağlık turizmde sunmaktadır.

ANTALYA-MYRA ANTİK KENTİ

Noel Babanın Yaşadığı Şehir"Myra Antik Kenti".

Türkiye yer altı ve yer üstü zenginliklerine,doğal güzelliklere ve muhteşem doğaya sahip bir ülkedir.Ülkemizde birçok medeniyet yaşamış ve bizlere tarihi,kültürel ve mimari anlamda sayısız eserler bırakmışlardır.O sayısız eserlerden biride Likya,Roma,Bizans  medeniyetlerinden eserlere ev sahipliği yapan  ve Antalya'da yer alan "Myra Antik Kenti"dir.

Antalya'nın Demre ilçesinde yer alan Myra Antik Kenti Likya Dönemi kaya mezarları,Roma Dönemi tiyatrosu,Bizans Dönemi Aziz Nikolas Kilisesi(Noel Baba) ile ünlüdür. Antalya'nın bu antik kentine yakından bakalım.

Likya Birliğinin Gelişmiş Şehri

Kaya mezarları,Likçe yazıtları ve sikkeler,Kentin en az İ.Ö. 5'inci  yüzyıldan itibaren varlığını sürdürdüğünü göstermektedir.Strabo'nun verdiği bilgiye göre Myra,Likya birliğinin 6 büyük kentinden biriymiş ve yazıtlarda "Myrrh" adıyla anılmaktaymış.

Dini ve idari yönden önemli bir şehir olan Myra'da birçok önemli yapı inşa edilmiştir.Ama günümüze kadar ulaşan ününü Aziz Nikolaos'un(Noel Baba) şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz unvanını alıp adına kilise yaptırmasına borçludur.Kilise ilk olarak 6 yüzyılda  Aziz Nikolaos'ın ölümü üzerine yapılmış.Günümüzdeki kilise ise 8. yüzyılda yapılmış ve 11. yüzyılın  ilk yarısında bir manastır ilave edilmiştir.

Likya birliğinin 3 oy hakkına sahip 6 şehirden biri olan Myra,birçok özelliğinden dolayı"En Parlak Kent" unvanıyla anılmıştır.Bir dönem Likya eyaletinin başkenti olmuş şehir St.Paul ve arkadaşlarının buraya uğraması sebebiyle de   Hristiyanlar için önemli bir konumda bulunmaktadır.Myra,7 yüzyıldan itibaren yaşadığı doğal afet ve Arap akınlarından dolayı eski  önemini yitirmiştir.Günümüze gelebilen en belirgin kalıntılar ise;Tiyatro,kaya mezarlarıdır.Tiyatro,oturma sıraları ve sahne binası ile Roma Tiyatrosunun özelliklerini yansıtmaktadır.Tiyatronun iki yanında ise kabartmalı veya düz kaya mezarları yer almaktadır.

Likyalıların ahşap ev mimarisinin kaya mezarlarına en iyi uyarlanmış hali Myra'daki kaya mezarlarıdır.Ölen kişiyi ve yakınlarını betimleyen kabartmalı mezar burada görülebilecek en ilginç örneklerden biridir.

OSMANLI

        Osmanlıyı Anlatan Müze"Saray Koleksiyonları Müzesi".

Beşiktaş'ta bulunan Saray Koleksiyonları Müzesi,Milli Saraylar Daire Başkanlığı envanterinde bulunan 40.000'in üzerindeki objeden oluşmaktadır.2011 yılında Osmanlı'da saray mutfağı olarak kullanılan"Matbah-ı Amire" binasının müzeye çevrilmesiyle ziyarete açılmıştır.Müzede,Osmanlıdaki saray hayatının lüks yüzünden günlük yaşam ve saray işleyişinden parçalara,şehzade ve prenses eğitiminden,sofra düzeni ve adabına ve padişah ve sultanların birçok kişisel eşyasına kadar birçok eseri bulacağımız bir koleksiyonlar sergilenmektedir.

Osmanlının yaşam biçimi ve saray ortamındaki günlük hayatı ziyaretçilere göstermek  amacıyla 19. yüzyılın özgün eserleri müzede sergilenmektedir.Ayrıca müzede az sayı dada olsa Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü'nün Dolmabahçe Sarayında kaldığı yıllara ait eşyalarda bulunmaktadır.

                                      Müzenin Bölümleri  ve Depo Alanı

Müze 28 adet modern müze vitrini,mutfak araçları sergileme alanı,açık sergileme platformu ve depo alanından oluşmaktadır.

Müzede yurt içi ve yurt dışından gelen eşyaların yanı sıra hediye olarak gelen eşyalarda mevcuttur..Eserler,Saray Çocuk Kıyafetleri,Gümüş Sofra Takımları,Şamdan takımları,Tahtlar,Hat Sanatı ve Yazı takımları,Hereke Halıları,İşlemeli Eserler,Aydınlatma ,Isıtma,Sağlık ve Sanayi Araçları,Tablo,Saatler,Müzik Aletleri,Kitaplar gibi kısımlara ayrılarak sergilenmektedir.

Sergilenen eserler arasında ;şehzade  ve prenseslerin kıyafetleri ve kullanılmış oldukları oyuncakları,kitapları ve resimleri yer almaktadır.

Müzede yer alan ilginç eserlerden ,II. Dünya savaşı yıllarında kullanılmış şanzımanlı çamaşır makinası.

Dikkat çeken eserlerden,20. yy başlarında kullanılan Remington markalı daktilo.

El işlemli seccadeler,rahleler,Kur'an-ı Kerimler,feraşet çantaları,dişçi ünitesi,padişahlara ait gümüş tıraş takımları ve daha birçok eser....

Depo kısmındaki eserler ise ,modern tekniklerle depolanıp,bakımları düzenli olarak yapılmaktadır.

Müze dönem dönem önemli sergilere ev sahipliği yapmaktadır.

İSTANBUL VE SOKAKLARI

       Tarihi,Renkli ve Nostaljik Sokaklar

Perihan Abla Sokak-Kuzguncuk

                                                       Merdiven Yokuş-Balat

                       Serdar-ı Ekrem Sokak-Galata

                     Fransız(Cezayir) Sokağı-Beyoğlu

                                Banker Sokağı-Galata

                       Kılıç Ali Paşa Sokağı-Karaköy

                          Soğuk Çeşme Sokağı-Fatih

                

                           Kuzguncuk Sokakları-Kuzguncuk

                       Ayrılık Çeşmesi Tarihi Sokağı-Kadıköy

                      Şair Nedim Caddesi-Akaretler

                     Galip Dede Sokağı-Karaköy

KONYA KELEBEKLER VADİSİ

 

                Konya'nın Büyülü Tropik Kelebek Vadisi

Kelebek uçuş alanıyla Avrupa'nın en büyüğü olan Konya Tropikal Kelebek Vadisi,içerisindeki doğal ortamı,şelalesi,bitki çeşitleri,kuş sesleri ve etrafınızda uçuşan rengarenk kelebekleriyle sizi adeta Yağmur Ormanlarında gezintiye çıkmışsınız  hissi yaşatan büyülü bir ortam sunuyor.Ayrıca bahçe içerisindeki  müzeler ve gezi parkları ve vadide yer alan eğlence alanlarıyla da birçok farklı aktivite seçeneği sunuyor.Bu fantastik ortama  şöyle bir yakından bakalım.

Konya'da Selçuklu Belediyesi tarafından 2015 yılında açılan ve şehrin en büyük parklarından biri olan Kelebekler Vadisi Parkı içerisinde  Tropik Kelebek Bahçesi ,Selçuklu Çiçek Bahçesi ve Macera Kulesi gibi alanlardan oluşuyor.

                           

                                            Kelebek Bahçesi ve Özellikleri

Bahçe,3.500 metrekarelik gezi alanı ile toplamda 7.600 metrekarelik kullanım alanı sahiptir.1.600 metrekarelik uçuş alanına sahiptir.15 tür kelebek,98 türe ait 20 bin bitki çeşidine ev sahipliği yapan bahçede kelebekler kendi nektar bitkileri etrafında özgürce uçmaktadırlar. 

                        

Soğuk ve kurak bir iklime sahip Konya'da bahçede var olan Tropikal bitkilerin ve kelebeklerin yaşayabilmesi için nemli ve sıcak bir ortam oluşturulmuş.

Dünyanın en büyük kelebeği olan Atlas Kelebeği bahçede yaşayan türler arasında.

Ziyaretçiler içinse bahçe,tropikal ve doğal ortamıyla  fantastik bir ortam sunuyor.Etrafta dolaşan omzunuza veya elinize konan rengarenk doğanın mücevherleri olan kelebekleri yakından inceleme fırsatı yakalayacak ve etraftaki bitkilerin arasında ferah ve büyülü bir ortam bulacaksınız Size eşlik eden rehberlerle bitkiler ve kelebekler hakkında bilgi alabilirsiniz.

     

İsterseniz içerisindeki böcek müzesi ile birçok böcek türünü öğrenebilirsiniz. Ayrıca çocukların ilgisini çekmek onlara çeşitli bilgileri vermek için çizgi film şeklinde çeşitli sunumlar yapılmaktadır.