Yakın Tarihin Kötü Ve Hüzünlü Müzesi.
Türk siyasi hayatını ve daha çokta insanı yanının ağır yükünü yaşamış, haksızlıkları,yitip giden genç hayatları,utancı ve yaşanan acı ve hüzün dolu hikayelerin ağırlığını iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir müze"Ulucanlar Cezaevi Müzesi".
Müzeler her zaman güzellikleri,mücevherleri ve şaşalı hayatları yansıtmaz. Ankara'nın Altındağ semtinde bulunan Ulucanlar Cezaevi Müzesi de bize yakın geçmişimiz karanlık yüzünü,acı hikayeleri,işkenceleri ve ölümleri anlatan bir müze.Başta Türk siyasi hayatından kişilerin ,düşünürlerin,edebiyatçıların bir dönem kaldığı,siyasi olmayan kişilerinde bulunduğu kadın erkek herkesi ağırlayan bir cezaevi.Şimdilerde ise ders alınması gereken bir müze .
Ulucanlar Cezaevi Ve Tarihi.
Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi veya Ulucanlar Cezaevi, 1923 yılında inşa edilmiştir.1925 ve 2006 yılları arasında cezaevi olarak kullanılmıştır .1923 yılında askeri depo olarak hizmet vermek üzere kurulan bir binanın içine Ulucanlar Cezaevi kurulmuştur.Cezaevi 1 Temmuz 2006 kapatılmıştır.Daha sonra restore edilerek 2011 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Müzenin Ağır Havası.
Müzeden içeri ilk adım attığınızda o ağır hava kendini size hissettiriyor. Hoparlörlerde çalan Ahmet Kaya şarkıları ve türkülerle bu ağır hava yerini hüzne ,düşünmeye ve sizi içsel bir yolculuğa çıkarıyor.Düşünceleri,fikirleri ve ideolojileri yüzünden hapse girmiş ya da idam edilmiş insanları düşünüyorsunuz.Yaşı büyütülerek asılan 16 yaşındaki Erdal Eren'i düşünüyorsunuz.
Bu gösterimlerle,burada kalmış veya idam edilmiş kişilerin ailelerinin acılarını izliyorsunuz .Ailesi olan kişilerin bu hayatta hiç var olmamış yaşamamış gibi haber verilmeden kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü izliyorsunuz.O günlerin bir daha yaşanmamasını diliyorsunuz.
Müzenin Bölümleri.
Müze,avlu,koğuşlar ve tecrit odalarından oluşmaktadır.Müzenin genelinde soğuk ve rutubetli bir hava hakimdir.Dar koridorlar,tecrit odaları,darağacı,mahkum eşyaları ve bal mumu heykellerle döşenmiş müze,ziyaretçilere dönemin havasını tam olarak almalarını sağlamaktadır.
Avlu Bölümleri.
Her koğuşun kendine ait avlusu bulunuyordu.Restore edilen bu koğuşlar,gardiyan ve mahkumların bal mumu heykelleri ve döneme uygun olarak ısıtıcılar,sobalar vekilim gibi eşyalarla döşenmiştir.Ayrıca bu koğuşlarda kalmış bazı önemli kişilerin eşyaları da sergilenmektedir.
Hilton Koğuşu:9 ve 10 numaralı koğuşları kapsayan bu bölüme ayrı bir parantez açmak lazım.Yüksek bir konumda olması ve diğer koğuşlara göre daha iyi şartlarda olmasından dolayı buraya "Hilton"denmiştir.İlk olarak milletvekili Osman Bölükbaşı için hazırlanan koğuşta birçok siyasi isim kalmıştır.Bülent Ecevit,Nazım Hikmet ve Fakir Baykurt gibi isimler burada kalmıştır.
Tecrit Odaları.
Dar,ürkütücü ve basit olan bir koridorun olduğu alandan tecrit odalarına ulaşılmaktadır.Bu odalardan gelen bağırma ,çığlık ve konuşmalar sesleri ortamı daha sert ve dönemin havasını daha iyi algılamanızı sağlamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder