3 Mart 2022 Perşembe

HÜZÜNLÜ BİR AŞK HİKAYESİ VE EFSANESİ"AKDAMAR KİLİSESİ"

             Van'ın Gözdesi"Akdamar Kilisesi"

akdamar kilisesi

İçinde barındırdığı efsanesi,süslemeleri,konumu ve günümüze kadar gelmeyi başarabilmiş bütün yapısı ile "Akdamar Kilisesi" bilinmeye değerbir  yapıdır.Kilise Van'ın Gevaş ilçesinde bulunan ve motor yolculuğuyla ulaşılabilen Akdamar Adası üzerindedir.Ermeni Vaspurakan Kralı I.Gagik Ardsruni tarafından saray kilisesi olarak inşa ettirilmiştir. Akdamar Kilisesi, Ermeni Mimar Keşiş Manuel tarafından 915-921 yılları arasında yapılmıştır.Kilise 1021 yılında Varsuk Krallığı yıkıldıktan sonra manastıra çevrilmiştir.Kilise manastıra dönüştükten sonra ise"Kutsal Haç Kilisesi" adıyla anılmaya başlamıştır.Havaların ısınması ve badem ağaçlarının çiçek açmasıyla ise  Akdamar Kilisesi güzelliğine güzellik katan bir yapıya bürünmektedir.

Kilisenin Yapısı Ve Mimari Özellikleri



Akdamar adasının güney doğusuna kurulmuş olan kilise,Kutsal Haç Kilisesi,Şapel,Sütunlu Giriş,Jamatun,Çan Kulesi,Hizmetler Binası,Aziz Stephan Şapeli ve Mezarlık bölümlerinden oluşmaktadır.

akdamar kilisesi



Akdamar Kilisesi, mimari açıdan orta çağ Ermeni sanatının en parlak eseri olarak kabul edilmektedir.Kırmızı kesme tüf taşlarından yapılan kilise ,merkezi kubbeli,dört yapraklı yonca biçimli haç planındadır.



akdamar kilisesi


Kilisenin yüzeyinde kullanılan figürler,oldukça fazla çeşide sahip olmasından dolayı kilisede çok çeşitli mimari özelliklerin kullanıldığı görülmektedir.Kilisenin dikkat çekici mimari özellerinden biride dış cephesinde yer alan kabartmalardır.Bu taş kabartmalarda İncil ve Tevrattan çeşitli  olaylar işlenmiştir.Kabartmalarda ayrıca günlük yaşam,saray yaşantısı ve av canlandırmaları da işlenmiştir.

                                  Kilisenin Efsanesi

Kiliseye ait birçok efsane vardır.Ama halkın benimseyip anlattığı hikayeye göre;Van'da yaşayan bir keşiş varmış,keşişinde dillere destan güzelliği olan bir kızı varmış.Tamara adındaki bu kıza bakan herkes güzelliğine dayanamayıp ona aşık olurmuş.Ama Tamara'nın gönlü  bir gence aitmiş.Uzun bir süre gizlice buluşan gençlerin aşkı halk tarafından duyulmuş ve kızın babasına kadar gitmiş.Baba bu duruma sinirlenmiş ve kızını gençten ayırmaya çalışmış ama başarılı olamamış.Son çare olarak Tamarayı Van'dan uzaklaştırmaya karar vermiş ve onu Akdamar Adasına götürmüş.Buraya birde kilise yapmış.Kızını bu şekilde gençten ayıracağını düşünen baba yanılmış.Tamara geceleri elinde bulunan bir fener ile gence yerini belli ediyormuş,Genç,Tamaranın yerini öğrendikten sonra her gece yüzere  adaya çıkmış ve sevdiği ile buluşmuş.Kısa bir süre sonra durumu anlayan baba gence bir tuzak hazırlamış.Kızının ve gencin haberi olmadan işaret fenerinin yerini değiştirmiş.Genç her zamanki gibi yüzerek geldiği bir gece baba feneri dahada uzaklaştırarak gencin azgın dalgalara kapılıp, kayalara çarpmasına sebep olmuş.Genç son nefesini verirken "Ah Tamara,Ah Tamara" diyerek boğulmuş.Bunu duyan Tamara kendini sulara bırakmış.Bu feryat ise günümüze kadar"Akdamar" olarak gelmiş.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder