30 Aralık 2022 Cuma

EGE'NİN BİLİNMEYEN GÜZELLİKLERİ.

           Ege'nin Mavi,Yeşil ve Tarihi Güzellikleri.

                           

                                       Efes Celsus Kütüphanesi-İzmir


Kula Peri Bacaları-Manisa


                                       Kaunos Antik Kenti-Muğla


Bafa Gölü-Aydın





  Bodrum Sualtı  Arkeoloji Müzesi-Muğla




  Afrodisias Antik Kenti-Muğla




Cunda Adası-Balıkesir



  Dilek Yarımadası Milli Parkı-Aydın


                                         Priene Antik Kenti-Aydın




                                      Ayasuluk Kalesi-İzmir



                                     Kapıdağ Yarımadası-Balıkesir





                                    Miletos Antik Kenti-Aydın





                                     Kayaköy Antik Kenti-Muğla


28 Aralık 2022 Çarşamba

RUSYA'DAKİ BİLİNMEYEN TOPLULUK"NENETLER".

          Modern Yaşamı Reddeden Topluluk"Nenetler".


Az bilinen Nenetler,Ruzya'nın kuzeyinde,Yamal adasında yaşamaktadırlar.



Nenet dilinde"Yamal" "Dünyanın Sonu" anlamına gelmektedir.


Somedlerden gelen Nenetler yaklaşık 40 bin nüfusa sahiptirl.Halk Nenetçe konuşmaktadır.Klan temelli sosyal bir yapılanmaları varsır.


Nenetler MÖ. 3000'lerde Fin-Ural dillerini konuşan gruplardan ayrılarak Türkçe ve Altayca konuşan gruplarla kaynaşmıştır.


 
İnançlarına göre her bir Nenet'in kutsal bir ren  geyiği vardır.Bu ren geyiği  çiftleşene kadar koşulmamalı veye kesilmemelidir.


-50 dereceye varan soğuklarda bez ve ren geyiği derisinden yaptıkları çadırlarda yaşamaktadırlar.Hayatlarını hayvan otlatarak ve avlayarak geçirmektedirler.Geyik bakıcılığı Nenetler için sadece bir iş değil,aynı zamanda hayatın manası anlamına geliyor.


Tundra Nenetleri ve Orman Nenetleri olarak iki büyük gruptan oluşmaktadırlar.



Modern yaşamdan uzak kalmaya çalışan Nenetler,otlaklarını kaybetmemek adına mimari yapılaşmaya karşı çıkmaktadırlar.



Nenetler toprağa ve doğal kaynaklara saygı duyan Şamanist ve Animist bir inanca sahiptirler.


Çiğ et yemeyi seven Nenetler,zorlu şartlarda yaşamlarını sürdürüyorlar.



Dünyada bilinen doğalgaz rezervlerinin dörtte biri Yamal Adasında bulunmaktadır.


Nenetler bir dönem Stalin'in katliamına maruz kalmışlardır.

27 Aralık 2022 Salı

DÜNYANIN EN BÜYÜK TOPRAK CAMİİ"DJENNE CAMİİ".

              Yağmur Yağınca Eriyen Cami.




700 yıldan fazladır ayakta kalan,dünyanın en büyük toprak camii"Büyük Djenne Camii".Dünyadaki ilginç yapılardan biri olan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan yapı bir cami olmanın ötesinde yardımlaşmanın ve toplumsal dayanışmanın örneklerinden biri.Mali'deki bu ilginç camiyi yakından tanıyalım. 





Sudani-Seheli mimari sitilinin en büyük örneklerinden olan Djenne(Cenne) Ulu Camii Mali'nin Batı Nehri sel ovasındaki Cenne şehrinde yer almaktadır.Caminin temeli 1280'de atılmış ama bugünkü haline 1907'de ulaşmıştır.İslami mimarinin en büyük örneklerinden ve kerpiçten yapılan en büyük yapı olan cami,yağmur yağdığı zaman ise  eriyor.Camiyi onarmak ise kadın-erkek tüm Malililerin işi...





                                Büyük Cenne Camii.




Mali'nin sembolü olarak inşa edilen cami halk için bir merkez olmasının yanında Afrika'nın da en önemli sembollerinden biri.Önemli bir yapı olan cami,içinde moda çekimleri yapılmasından dolayı artık Müslüman olmayanların camiye girmesi yasaklanmış.Caminin geçmişine baktığımızda ise; yapı ilk olarak saray olarak inşa edilmiş ve Sultan Kanburi'nin Müslüman olmasıyla saray camiye çevrilmiştir.




                   Djenne Camii ve Mimari Özellikleri.





Sahel-Sudenaz(Sudan-Fransız) sitili mimari tarzda inşa edilmiş yapı,aynı zamanda bölgeye has malzemelerle şekillenen Mağrip mimarisinin de özelliklerini taşımaktadır.İçinde 100'den fazla sütün  bulunan caminin  sütunlarının her birinde Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de geçen adları yer almaktadır.Dört köşe şeklinde olan sütunlarla ayakta duran caminin 3 minaresi(dönemin kral ve eşlerini temsil etmektedir),4 ana sütunu 60 metre eni vardır. Caminin İçi ve avlularında 50 bin kişi namaz kılabiliyor.




Caminin havalandırması için"Ladis" denilen 114 adet topraktan pişirilmiş baca kullanılmıştır.Bacaların sayısı ise Kur'an-ı Kerim'deki her bir ayetini temsil etmektedir.Hiçbir süslemenin olmadığı camide en önemli süs ögesi olarak iskele görevini gören odunlar bulunuyor.




Her sene yağmur mevsiminde eriyen cami gönüllüler tarafından yeniden inşa ediliyor.Halk tarafından burası sadece bir cami olarak değil sevinç ve hüzünlerini paylaştıkları bir yer olarak anılıyor.



                                 Çamur Bayramı ve Dayanışma.




Dünyanın çamurdan yapılan en büyük yapısı olan cami,her yıl binlerce kişi tarafından çamurla kaplanıyor,Caminin onarıldığı bu güne "Çamur Bayramı" deniliyor.Çamur bayramına halk en güzel kıyafetlerini giyerek kokular sürerek hazırlanıyor.Sabahın erken vakitlerinde toplanan kadın,erkek,genç,yaşlı ve çocuklar camiyi sıvıyorlar.Yüksek sıcaklıklar nedeniyle sıvama işlemi sabahın erken saatlerinde yapılıyor.




23 Aralık 2022 Cuma

ÇÖLÜN GELİNİ,ISSIZ ŞEHİR"PALMİRA ANTİK KENTİ".

    

                                       Suriye'de Bir Çöl Şehri "Tedmür".



 Çölün ortasında palmiye ağaçları ile çevrelenmiş,Doğu ve Batı kültürünün bir arada şekil verdiği din ve ticaret merkezi "Palmira Antik Kenti".Suriye'nin Humus sınırları içerisinde bulunan Palmira Antik Kenti,bir zamanlar kervanların geçiş noktası,dini ve ticari açıdan önemli bir merkezdi.Bugün ise geçmişin bize sunduğu tarihi bir iz olarak birçok insanın dikkatini çekmektedir."Çölün Gelini" ve"Tedmür(mucize)" gibi isimlerle anılan bu antik şehre ve özelliklerine yakından bakalım.

Palmira Kenti ve Tarihi.



UNESCO'nun 1980 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi'ne aldığı kent,Humus eyaletinin Palmira şehrinde bulunuyor.Çölün Gelini daha eski kaynaklarda Tedmür ve Romalıların Palmira ismini verdikleri antik kentin geçmişi MÖ 7500 yıl öncesine kadar gitmektedir.






Suriye'nin tam ortasında bulunan kent 1 yüzyılda kervanların geçiş noktasında,Pers,Hindistan ve Çin İmparatorluğunun bağlayan ticaret yollu üzerinde ,İran ve Akdeniz limanlarını birbirine bağlayan farklı uygarlıkların kesiştiği bir noktada bulunmaktaydı.Şehir Roma İmparatorluğunun egemen olmasıyla mimari açıdan ve diğer açılardan daha da gelişerek önemli bir merkez haline gelmiştir.Aramilerin bu bölgeye yerleşmesiyle Palmira,Yunan-Roma ve İran kültürlerinin izlerini mimari,sosyal başta olmak üzere her alanda yaşamaya başlamıştı.




Müslümanların 634 yılında  kente ayak basmasıyla şehir fethedilmiş.Şehir daha korunaklı hale gelerek uzun yıllar dış faktörlerden etkilenmemiştir.Daha az ziyaretçi almaya başlayan şehir sessiz bir hal almaya başlamıştır.


  

                                                    Antik Kente Bulunan Yapılar.



1 kilometre uzunluğundaki büyük sütunlu bir cadde şehrin ana hattını oluşturmaktadır.Tarihi sokaklar Ba'al Tapınağına,Diocletianus Kampı,Agora,Tiyatro,Üç Kızkardeşler Tapınağı ile diğer tapınakları birbirine bağlamaktadır.



Agora girişi denilen kısım,gösterişli sütunlu bir yol ve çevrede bulunan birçok mezarlı odaları bulunmaktadır.1100 metre uzunluğunda inşa edilen yol 975 adet sütundan oluşmaktadır.



                                                         Ba'al Tapınağı

Milattan sonra 131 yılında Romalılar tarafından yapılan tapınak Hristiyanlık dini ile birlikte kilise olarak değerlendirilmiştir.


                                                 
          Amfitiyatro

Kentte Antik dönemin heykel sanatını içeren mimari süslemeler,mezar süslemeleri ve mezar mimarisi örnekleri bulunmaktadır.Grekoremen sanatının yansıdığı eserler,Pers etkisiyle özgün bir tarz almıştır.




                                                     
       Maan Kalesi



IŞID'ın kenti ele geçirmesiyle birçok eser zarar görmüş olsa da,Palmira Antik Kenti ihtişamını korumaya devam etmektedir.