JAPONYA'NIN KADIN SAMURAYLARI ONNA-BUGEİSHA.

                       Japonya'nın Korkusuz Kadınları.

   

Japonya'da var olan ve soylu askeri sınıf anlamına gelen Samuraylar , korkusuz olmaları,savaş teknikleri,kılıç kullanma becerileri,dövüş sanatları,saç stilleri ve giyim tarzlarıyla hep merak konusu olmuştur.Hayranlık duyulan samurayların tamamının erkek olduğu düşünülmüştür.Ancak kadın samuraylarda bu savaşçı grup içinde hep var olmuştu.En az erkek samuraylar kadar güçlü ve korkusuzlardı.Kadın samuraylar"Onna-Bugeisha" olarak adlandırılmışlardır. Japonya'daki geleneksel ev  kadını rolüne tezat olan bu güçlü kadın savaşçıların özellikleri bakalım.

                                     Onna-Bugeisha'nın  Özellikleri.

Onna-Bugeishalar kendilerini savunma ve saldırı manevralarında erkeklerle aynı eğitimi almışlardır.

Kendileri için özel tasarlanmış bir kılıç olan "Naginata" kullanmak için eğitilmişlerdir.Bu kılıç kadınların boylarının  erkeklerden kısa olduğu için iyi denge sağlamaları için tasarlanmıştır. 

İlk kadın samuray savaşçılarından biri İmparatoriçe"Jinju"dur.

Kadın samuraylar ilk kez 12-13 yüzyılda ortay çıkmıştır.Birçok savaşın kazanılmasında önemli rol oynamışlardır.

Kadın samuraylar genç Japon kadınlarını savaş sanatı ve naginata kullanımını öğrenmeleri  için birçok okul açmışlardır.Onna-bugeishalar tarafından yönetilen "Joshitai" olarak bilinen özel kadın savaşçı birliğini kurulmuştur.

En ünlü kadın samuray" Tomeo Gozen"dir. Döneminin en ünlü 3 erkek savaşçının kellerini almış ve kahraman olarak görülmüştür.

Onna-Bugeishalar 19 yüzyılda tamamen yok olmuşlardır.
 

DÜNYADA AZ BİLİNEN ÜLKELER SERİSİ"MAURİTİUS".

                   Muhteşem Bir Doğa Ülkesi"Mauritius".

Muhteşem doğası,büyüleyici plajları,volkanik dağları,endemik bitki türleri ve meşhur "Dodo" kuşuyla birçok hayvan türünü de bünyesinde barındıran bir ada ülkesi"Mauritius".Mauritius Cumhuriyeti Hint Okyanusunda,Afrika'nın güneydoğusunda yer almaktadır.

  

                                              Mauritius'a Genel Bir Bakış

Ülkenin en büyük şehri ve başkenti "Port Lois"dir.Bir ada ülkesi olan Mauritius,2040 km  yüz ölçümüne sahiptir.2 milyondan  fazla nüfusa sahip ülkede,İngilizce ve Fransızca konuşulmaktadır.Ülke,tropikal iklime sahiptir.Birçok endemik türe ev sahipliği yapan Mauritius,nesli insanlar tarafından tüketilmeden önce "Dodo"kuşlarının yaşadığı tek yaşam alanıydı.

                                     Mauritius Hakkında İlginç Bilgiler

• Ülke bir orduya sahip değildir.
• Hinduizmin en yaygın olduğu tek  Afrika ülkesidir.
• Ülke Westminster modelinde yönetilmektedir.
• Mauritius,İnsani Gelişme Endeksinde"çok yüksek" kategorisindeki tek Afrika ülkesidir.

Görülmesi Gereken Yerler

Chamarel Şelalesi Ve Renkli Dünya:Ülkedeki en yüksek şelaledir.Volkanik kayaçların oluşturduğu renkli tepelerde dikkate değer bir görüntü oluşturmaktadır.

Le Souffleur:Dik bir uçurumun kenarında bulunan  bir mağaradır.

Casele Nature-Leisure Park:Aslan,devekuşu,zürafa,su aygırı ve fil gibi birçok hayvanı barındıran bu parkta  Afrika safarisi yapabilir ya da bisiklet eşliğinde buranın tadını çıkarabilirsiniz.

Tamerin Plajı:Masmavi ve berrak suları ile Tamerin plajı  dünyadaki en iyi sörf noktalarından biridir.

Egret Adası:Sezsiz ve doğanın en ef halini bulacağınız bu adada,Aldabra kaplumbağaları,pembe güvercinler gibi koruma altında olan nadir türleri gözlemleyebilirsiniz.

  

Domaine de L'Etoile:Eski bir şeker deposu olan alan şimdi oyun alanı olarak kullanılıyor.Burada ata binebilir,bisikletle gezebilir  ve çeşitli  sporları yapabilirsiniz.

Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi:Bahçe içerisinde birçok özel tür bitkiler barındırmaktadır.

Grand Bassin:Kutsal bir Hindu bölgesi olan dağ gölü,1800 fit yüksekliğindedir.Lord Shivaya ithafen yapılmış bir tapınak bulunmaktadır.

Pointe d'Esny Ve Blu Bay:Adanın en iyi plajlarıdır.Beyaz kum ve mavi denizin kesiştiği   bir alandır.Ayrıca geleneksel köy yaşamını burada görebilirsiniz.

JAPONYA'NIN ÜNLÜ SAVAŞÇILARI"SAMURAYLAR".

                                     Erdemi Ve Yeteneği Birleştiren Kişi"Samuray".

Birçoğumuzun adını  duyduğu ya da filmlerini izlediği eski soylu Japon savaşçıları"Samuraylar".Kıyafetleri,hayat felsefeleri,savaş teknikleri,kullandıkları kılıçlar ve uygulamaları ile Samuraylar kimdir?Nasıl var olmuşlardır?Samurayların merak edilen özellikleri nelerdir?.Tüm bunları  sizlere aktaralım.

Samuray eski Japonya'da soylu asker sınıfı için kullanılan bir terimdir.Eski Japoncadaki"hizmet etmek" manasına gelen saburau kelimesinden türetilmiştir.

Kökeni 7 yüzyıla  kadar giden Samuraylık 9-12 yüzyıllar arası sosyal statü kazanmıştır. Japonya'daki toprak savaşlarının var olmasıyla şekillenmiştir.Zengin toprak sahibi olan Daimyo'ların silahlı destekçileridir. 

Samurayların temel felsefesi "Buşhido"dur.Savaşçının yolu anlamına gelen buşhido,cesaret,doğruluk,şefkat,onur bağlılık kavramlarını içerir.Hayat karşı minnet ve saygı vardır.Buşhido da savaşta ve mücadelede zayıflara ve çocuklara şefkat ve anlayış vardır.Ölüm düşman olarak değil bir danışman olarak algılanır.Bu anlayışta kişi kendini bilmeyi amaçlar ve bunun yollarını arar."

Samuraylık eğitimi 7 yaşında başlamaktadır.Bu eğitimi alabilmek için soylu sınıftan doğmak gerekmektedir.

Tüm samurayların erkek olduğu düşünülse de kadın samuraylarda vardı.Kadın samuraylara Onna-bugeisha denmekteydi.

Kıyafetleri ile dönemin modasını etkileyip yön vermişlerdir.Kıyafetler savaşçı özelliklere göre tasarlanmıştır.Düzenli kıyafetleri,geniş hakama pantolonu ve bir kimono veya hitatare,iki bölümden oluşan bir koldan oluşuyordu.Samuraylar topknot denilen saç modeline sahipti.

Samuray miğferleri,yüzü koruyan ve düşmanı korkutmak için şeytani  figürlere sahipti,Maskelerde dahil olmak üzere süs eşyalara ve takılabilir parçalar içeriyordu.

                                                 

Samuraylar,at üstünde,silahlı ve silahsız dövüşebilecek şekilde eğitilmişlerdir.Samuraylar önceki dönemlerde  Kyudo(okçuluk) sanatında uzmanlardı.Moğol savaşından sonra kılıç kullanımı ağırlık kazanmıştı.Kenjutsu(kılıç kullanma sanatı) ve iaijutsunun(kılıç çekme sanatı) bunların yanında jujutsu ve kyudoda uzmanlardı.

Samuraylar kendi sınıfları dışından kişilerle evlenmezlerdi.

Samuraylar 3 çeşit kılıç kullanırlardı.Uzun kılıca katana kısa kılıca wakizashi ve bıçak boyutundaki ise tanto denmektedir.Samuraylar,kılıçların ruhları olduğuna inanırlardı.

Savaşta yenilmiş olmasına rağmen samuray hayatta kalmış ise,samuray seppuku yani harakiri yapması gerekirdi.

                           

Japonya'nın en ünlü samurayı Miyamoto  Musaşi,1605 yılında samuray yetiştirmek için bir okul açmıştır.

Samuray geleneği,1876 yılında  İmparator Meiji tarafından kaldırılmıştır.

KİLİSEDEN CAMİYE ÇEVRİLMİŞ YAPILAR

             İstanbul'da Camiye Çevrilen Kiliseler 

  1. Ayasofya Camii-Ayasofya Kilisesi(Sultanahmet)

2.Atik Mustafa Paşa Camii-Azize Thekla Kilisesi(Ayvansaray)

3.Zeyrek Camii-Pantorator Manastır Kilisesi(Zeyrek)

4.Bodrum Camii-Mireleon Kilisesi(Laleli)

5.Fenari İsa Camii-Lips Manastırı(Fatih)

6.Arap Camii-San Paolo Kilisesi(Galata)

7.Kariye Camii-Chora Kilisesi(Fatih)

8.Gül Camii-Aya Thedosia(Ayakapı)

9.İmrahor Camii-Studios Manastırı(Yedikule)

10.Kefeli Camii-Manuel Manastırı(Fatih)

11.Sancaktar Hayrettin Camii-Gastrion Manastırı(Samatya)

12.Fethiye Camii-Pammakaristos Manastırı(Fatih)

13.Hirami Ahmet Paşa Camii-Aya Yani Kilisesi(Çarşamba)

DUBAİ'NİN EŞSİZ ESERİ"GELECEK MÜZESİ".

                   Geleceği Bu Günde Yaşayan Müze”Gelecek Müzesi”.

 

      

Bilim kurgu filmlerinden fırlamış yapısıyla, Hat sanatıyla bezenmiş dış yüzeyiyle ve yenilikçi mimari görünümüyle dikkat çeken “Geleceğin Müzesi(Museum of the Future)”Dubai’de açıldı.Yapı,sahip olduğu özellikleri ile geleneksel müzecilik anlayışına yeni bir boyut kazandırıyor.Bu kompleksi sadece müze olarak adlandırmak  eksik bir tanım olur.Kompleks,müze olmanın yanında  aynı zamanda yakın geleceğin planlandığı bilim,teknoloji ve entelektüel  özellikleri ile bir inovasyon merkezi konumunda yer almaktadır.

                                        Gelenek Ve Yeniliğin  Birleştiği Mimari.

 

                   

Şimdiden dünyanın en güzel yapısı unvanına aday olan müze,teknoloji ile geleneğin harmanlandığı bir düşünce üzerine inşa edilmiş.Mimari yenilik ve  mühendisliğin birlikte kullanıldığı binanın uzatılmış halkası 30.000 metrekarelik kolonsuz alana sahiptir.Bina,dış yapısında keskin köşeleri olmayan dünyanın en modern yapısı unvanına  sahiptir.77 metre yüksekliği sahip olan bina 7 kattan

oluşmaktadır.Bina  Gelecek Müzesi,sergi anlarını ve bilim ve teknoloji laboratuvarları gibi bölümlerden oluşmaktadır.17.000 metrekareden fazla paslanmaz çelik ve 1.024 plakadan oluşan cephe,tamamen robotlar tarafından üretilmiştir.Dış cephe ise Emirlik sanatçısı Mattar bin Lahej tarafından tasarlanan 14.000 metrelik ışıklı Arap kaligrafisi ile kaplanmıştır.Bu kaligrafik desenler aynı zamanda binanın pencereleri işlevini görmekte  ve her bir pencere güneş ışığını farklı açılardan yansıtmaktadır.Bina, 4.000 megavat güneş enerjisiyle çalışmaktadır.Müzenin çevresindeki park son teknoloji akıllı ve otomatik sulama sistemiyle donatılan 80 bitki türünü içermektedir.

                                                        Motto ”İnsanlığa Umut".

   

Mottosu” İnsanlığa Umut” olarak sunan müze,geleceğin düşündüğümüz kadar uzak olmayan bilinmeyenlerle dolu olduğunu ve  insanların bu bilinmeyenleri yeniden değerlendireceği ve toplu olarak başarıya ulaşılacağı  inancını dile getiriyor.Bu amaç içinde imkanlarını yakın geleceği şekillendirmek isteyen, herkesi müzeye davet ediyor.

                          Bilim,Teknoloji Ve Entelektüelliğin Kullanıldığı Müze.

        

 Müze, uzay kaynaklarının geliştirilmesinden, ekosistemlere ,büyo mühendislikten ,sağlığa ve teknolojiye kadar farklı odak noktalarına sahip.Müze  aynı zamanda  sanal ve artırılmış gerçeklik,robotik ve yapay zeka gibi alanları bünyesinde barındırıyor.Tüm bu özellikler kullanılarak yakın geleceğin tasarlanması, araştırma,sağlık,akıllı şehirler tasarlanması,enerji ve ulaşım gibi konularda ilerlemeler sağlanması  ve bu konular hakkındaki sorunların çözümlenmesi hedefleniyor. İnovasyon laboratuvarlarında ise dünyanın dört bir tarafından gelecek olan mucit ve yetenekler için yeni icatlar üretip  test edilmesine olanak sağlayacak ortamlar yaratılıyor.Özetle,geleceği bu günde yaşayan müze,yakın geleceğin inşası için katkı sağlamak isteyen herkesi buraya davet ediyor.Bu muhteşem atmosferi yaşamak isteyen ziyaretçilerine de kapılarını açıyor.