ÇÖLÜN KIRMIZI TENLİ KADINLARI"HİMBALAR".

     Namibya'nın İlginç Kabilesi"Himbalar".

Güzellikleri ve ilginçlikleri ile  her zaman dikkat çeken Afrika'nın, güzel ülkesi Namibya'nın ilginç insanları"Himbalar".Namibya'nın  dikkat çeken kültürel değerlerinden olan Himbalar,yaşam tarzları,ilgi çekici dış görünümleri ve ilginç inanışları  ile merak uyandıran ilginç kabilelerden biridir.Bu ilginç kabile ve geleneklerine şöyle bir bakalım.

                          Himbaların  Tarihi ve Kökenleri.

Himbalar,Kuzey Namibya'da Kunene bölgesinde yaşayan etnik bir kabiledir.Çobanlıkları ile ünlü olan halk 15 ve 16. yüzyılda Botswana'dan gelmişlerdir.Nüfusları yaklaşık 50 bin civarındadır.Himbalar kendi yerel dillerini konuşmaktadır.Geçmişte savaşlar ve ciddi kuraklıklar geçiren halk yok olma noktasına gelmişse de hayatta kalmayı başarmış ve kültürünü ve yaşam tarzını sürdürebilmiştir.

                     Himbalar ve Onları İlgi Çekici Kılan Özellikleri.

Himba kadınlarının vücutlarının büyük bir bölümü çıplaktır.Gösterişli aksesuarlar kullanan himbalar,ten renkleri ve saç şekilleri ile dikkat çekmektedirler.

Otjize denilen ve içerisinde keçi yağı,birtakım otlar ve özel bir toprak kullandıkları kırmızı ve turuncu renkteki bu  karışımı tüm vücutlarına sürmektedirler."Kırmızı Renkli Kadınlar"diye anılmalarını sağlayan bu karışım sadece güzellik için kullanılmamakta, aynı zamanda kadınları güneş ışığından,böceklerden ve sineklerden koruma özelliğine sahiptir.

Yarı göçebe yaşayan,hayvancılık ve avcılıkla yaşayan halk,tüm bedenlerini macunla kaplıyor ve hiç yıkanmıyorlar.Temizliklerini güzel kokulu bitki yakarak duman banyosu ile sağlamaktadırlar.

Erkekler evlenen kadar göz hizasına kadar uzayan tek örgü yapıyorlar.Evlenen erkekler bir daha çıkarmamak üzere bir çeşit bez parçasını başlarını sarıyorlar.Bu başlıkları sadece cenaze törenlerinde çıkarabiliyorlar.

Erkekler ne kadar hayvana sahip ise o kadar kadınla evlenebiliyorlar.

Genç kızlar ergenliğe kadar,saçlarını ikiye ayırıp yüzlerinin önüne gelecek şekilde örgü yapıyorlar.Ergenlikten sonra ise Otjizeye farklı karışımlar ekleyerek saç örgülerinin üzerine sürüyorlar.Ergenliğe ulaşan kızın başına oğlak derisinden yapılan"Erembe" denen bir  taç takılıyor.Taç evlenme yaşının geldiğini simgeliyor.

Evlilikler çift aileli klan düzeni uygulanıyor.Gelin ve damat birbirlerinin ailesine tabi oluyorlar.Klanlar, en yaşlı erkek üye tarafından yönetiliyor.

Kadınlar hamile kalmaya karar verdiklerinde bir ağacın altına oturuyorlar ve dünyaya  gelmek isteyen çocuğun kendisiyle iletişim kurmasını bekliyorlar.Çocuğun annesi ile ilk iletişimin,ona söylediği bir şarkı ile başladığına inanılıyor.Çocuğun söylediği şarkıyı anne kocasına öğretiyor ve ardından kadın hamile kalıyor.

Çocuk için çok önemli olan bu şarkı,çocuk ileride suç işlediği zaman tüm kabile çocuğu ortasına alarak etrafında bir çember oluşturup bu şarkıyı söylüyor.

Himbalar bir kişi suç işlendiği zaman kişiyi cezalandırılmıyor,kişiye benliğini hatırlatıyorlar.

Miras babadan değil anneden geçiyor.Yani erkek evlat annesinin mirasını devralıyor.

Zor doğa şartlarında yaşayan himbalar,sevgi dolu,yardımsever ve maddiyata önem vermeyen insanlar olarak biliniyorlar.

Himba halkı,birçok insanın göremediği yeşil tonlarını görebilmekte ancak kırmızı renk tonlarını ayırt edememektedir.